| Türkçe | İngilizce | |||
|---|---|---|---|---|
| Phrasals | ||||
| Öbek Fiiller | (biri/bir şey) için ağlamak | weep for (someone or something) f. | ||
|
I wept for the Israeli soldier who had lost his humanity. İnsanlığını kaybetmiş İsrailli asker için ağladım. More Sentences |
||||
| Öbek Fiiller | (biri/bir şey) için ağlamak | cry for (someone or something) f. | ||
|
John says when he dies he doesn't want anyone to cry for him. John öldüğü zaman hiç kimsenin onun için ağlamasını istemediğini söylüyor. More Sentences |
||||
| Öbek Fiiller | (biri/bir şey) için ağlamak | cry over (someone or something) f. | ||
|
It is no use crying over spilt milk. Dökülen süt için ağlamanın faydası yok. More Sentences |
||||
| Öbek Fiiller | (biri/bir şey) için ağlamak | cry out for (someone or something) f. | ||
| Öbek Fiiller | (biri/bir şey) için ağlamak | lament (for) (someone or something) f. | ||
| Öbek Fiiller | (biri/bir şey) için ağlamak | lament over (someone or something) f. | ||
